Sabah olmasını çok beklemiyordum daha hemen oluveriyordu o zamanlarda .Belediye otobüsünün o büyük sahanına gidip camdan otobüsün simsiyah eksoz dumanının arasından
arkada bıraktığım bir şeyler varmış gibi hemen yerime yerleşmeye koştuğum bir gündü.
Kulağımda geceden kalma bir Ayten Alpman şarkısı vardı büyük bir ihtimalle.
Ve tamda bugün gibi sonbahardı.Okullar açılıyordu.
Yağmur yağdı yağacak.Hava kirli dumanına daha kavuşmamış kış gelmediğinden ama yine de gri.
Ayağımın altında sarı çıtırdayan bir yaprak.
Hayatın daha yeşil tomurcuklarındayım. Sararıp solup çıtırdamama daha çok var.
Ayağımın altında yine bir çıtırtı bu sabah .
Hayatımın bütün çizgileri o kadar derinleşmiş artık rötuş kabul etmiyor . Kaybolmaları için gülümsemelerle biraz derinlikleri azalıyor gibi.
Rüzgar yaprakları hafif hafif sallıyor vedalaşmaları için ağaçlarıyla .Kulağım eski şarkılardan birini duymak istiyor.Ölümü hatırlatmayacak bir melodi.En neşelisi bile hatırlatmadan edemiyor.
Yağmur bugün yarın kapıda.Gri bulutlar dolaşıp duruyor. Gül bahçesinin ağaçları birbirine daha mı çok sokulmuş ne.
Hep derim ya sonbaharı güzeldir Ankara 'nın.
Aşkları kıyılarda unutulmuş yazların hikayesinin sararmış yaprakları yerleri , yürekleri kaplar. Okul sıralarında bu günlerinde kulak fısıltılarının en çok anlatılanı yazın ayakların denize karıştığı yerlerin birinde bir akşam üstü veya akşamın karanlığına saklanılmış bir zamanda dudağa veya ele bir ten teması idi o zamanlar.Şimdi var mı böyle hikayeler bilmiyorum.Anlatılsa bile duymuyorum artık fısıltıları.
Bağırılarak anlatılması gereken yaşlarda fısıltıya yakışan kelimeler nasıl duyulur ? Duyulmaz tabii...
Sonbahar sardı etrafımı yine . Yapraklarını kurutan ağaçların bir sert rüzgarla ayrılacakları gün yakın. Kışı kuru bir yalnızlıkta geçireceği zamanlara hazırlıyor kendini.
Bir kapı zili kulağında çaldı çalacak.
Yalnızlığı zamanlara aykırı düşlerinde vardı o zamanlar , şimdi nasıl olsa yaşanacak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kel bisikleti: Yine yeniden
Kel bisikleti: Yine yeniden : Güneşin bol göründüğü günler geliyor yavaş yavaş. Işığın bollaşması biraz da senin ışıkla birlikte oluşun. Ne...
-
Öncelerden bir yerde daha önceden varsa daha öncesi iz bırakıp gitmişliği bırakmadan olsa kalmasa izi sokak ortasında göz göze gelmişlikten...
-
Nasıl derler bilirsin ya.. Hani dolu dizgin yaşanmış bir gecenin ardından bayram gibi bir sabaha uyanırsın ya...