Kısa öz.
Yağmuru bekleyen çöller çöl insanları gibi ruhun susuz kalması bir beklentiye
kilitlenmesi. Zor hem de öylesine zor. Fakat larla ama larla işin olmayınca.
Kalemlerle kağıtlarla olacak anlatılacak şey hiç değil.
Öyle de
oluyor zaten anlatamıyorsun kalemin ucuna geldiği kadar kelimelerin cümlelerin
boyunun yettiği dokunduğu yere kadar.
Olmuyor
mekan değiştiriyorsun güneşi bir sağına bir soluna alıyorsun denizi
oturtuyorsun karşına anlat. Dinliyorsun dinliyor aynı sorular aynı cevaplar.
Yoksunluğun diz boyu. Binlerce milyonlarca tarifi var hepsi senin kine uyuyor
sende ki de hepsine.
Dilin sözün
gözün bitip tıkandığı yerler.
Ve rüzgara
dönüyorsun yüzünü o seni okşuyor sana dokunuyor. Kıymeti harbiyesi yok gelebilir
anlatınca ee ne var yahu işte kelimeler
yetmiyor cümleler kısa kalıyor eften püften oluveriyor.
Deniz
gülüyor haline eski şarkı da ki gibi. Eline kalbura konmuşçasına veriyor suyu.
Biten bu kaçıncı göz yaşı hep yeniden. Anla işte. Epeydir kalemle bile kavgalı
yürek.
Gözlerime bak deniz doldur öyle kal.
1 yorum:
sadece bu mu
Yorum Gönder