9 Ekim 2012 Salı

Hani vardı yaaa...

         Çok kızıyorum kendime bazen..
         Ne işin var internette ,sosyal medyalarda diye..
         Eskiden yolda karşılaşırdık bir sohbetin içinde eski bir arkadaşımızın selamını , ameliyatını ,hastalığını , ölüm haberini duyardık..
         Bir gazete haberinde ne yaptığını öğrenirdik ,O Sivas ta beş yıldır görmedim ,Mersin e gitmişti döndü mü ? Bilmiyorum ,derdik.İçerden çıktı mı?  Diye sormuşluğumuz çoktur..
         Sonra bu sosyal medya denen kazaya geldik..
         Akşam ne yediğini biliyoruz bütün ilgilendiklerimizin..Nasıl neşeyle eğlendiklerini ,ya da neye kızdılarsa..Neye üzüldülerse..
          Ve hiç tanımadığımız bir tanıdıklarının hüzünlü bir durumuyla karşılaşıyoruz..
          Bir acı sizi de sarıyor mu?
          Beni sarıyor..
          Gazetede okuduğum bir tanıdığımın şok edici ilanına benzer bir acı..
          Kayıtsız kalamıyorum..Ya öyle mi vah vah lar da yok artık..
          Hepsini yükleyip geceye taşıyorum..
          Her tanıdığımın ağrısı , sızısı , hüznü ve sevinci benimle..
          Ve mutluluklar çok az paylaşılıyor..Bana da düşen bu..
          Eee,, ama öyle kolay ortadan kaybolamıyorlar..
          Buna da şükür...
       
   
 

Hiç yorum yok:

Kel bisikleti: Yine yeniden

Kel bisikleti: Yine yeniden :  Güneşin bol göründüğü günler geliyor yavaş yavaş. Işığın bollaşması biraz da senin ışıkla birlikte oluşun. Ne...