11 Ekim 2012 Perşembe

ISLIĞIMLA ÇALAMADIĞIM ŞARKILARDAN dan

      Masanın üstünde kirli defter kağıt topağı alıyorum ,buruşukluklarını düzeltip fersiz lambanın altına geçip okuyorum..:
     - Birazdan kalkıp çıkacağız buradan. Sen yoluna ben yoluma..Hayır öyle olmayacak tabii..Ben seni her zaman ki gibi yanımda taşıyacağım..Bazen cebimde , bazen sigara paketimin üzerinde , dudaklarımda bazen..
       Kırılmış saçlarının arasında parmaklarım kalacak saçını okşarken.. Parmaklarımın arasında kalacak hatıra gibi bir kaç tel.. Elimle kirpiklerinin nemini alacağım..Yatağıma uzanacağız , yan yana..Tavana bakıp boşluğun yeni filmini seyredeceğiz..
       Sen hüzünlenip ağlayacaksın nedensiz..
       Hıçkırıklarının yağmuru göğsümü ıslatacak..Yakacak serinliği..
       Uyanacağız bir ışık sesiyle , pencerenin kenarında yanak yanağa ayışığının en büyüğünü yakalamaya çalışacağız yaprakların arasından..
        Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerin parlayacak ,umarsızca kaçacaksın kalabalığa..
        Yakalamaya çalışacağım seni..Metroda ,otobüs duraklarında ,markette ,yağmurun ıslatamadığı saçak altlarında ,ağaç diplerinde..
        Her şarkının içinden sen çıkacaksın..Bekleyeceğim..
        Sonra yine buraya bu masaya döneceksin..
        Biliyorum ..Seninde gidecek yerin yok..Sığmıyorsun bahçelere ,sokaklara ,parklara , rüzgarın ulaşamadığı kuytuluklara...
        O çocukluğunu sakladığın soğuk gecelerdeki gibi geleceksin masaya..
        Hep aynı terane , aynı şarkılar radyoda..Sohbetin en koyu yerinde sıkılacaksın benden ortamdan yalnızlıktan ..
        Dolaşmaya çıkacağız , karın yağışını unutup birbirimizi ıslatacağız gözlerimizde ki kartopu bombalarıyla..
        Ankara bu yalnızlıkları yaşamayı sever..Seni de, beni de bilir..Yaptığımız her haşarılık , çocukluk ,gençlik ,ergenlik ,resim ,fotoğraf ,şiir , hikaye ,her ne varsa duvar dallarında asılı onları toplayacağız..O gece en olmuşlarını..
       Ve ayışığı ile saklambaç oynarken kaybolacaksın yine..Dalıp susacaksın bulutların arasında..Ben seni bulamayacağım..Elimi cebime atıp yeni bir sen çıkarıp yakacağım..Ateşi ile üşüyeceğim yine..
       Biliyor musun...? Bilirsin de bilmezlikten gelirsin...
       Bana bırakacağın hüzün bu kadar...
       Acıtmıyor..Acıtmadı işte..Acımadı hiç..
       Gökten üç elma düştü...
       Hepsi senin başına...
       İşte eylül adamı böyle yapıyor..


 *** Bu yazı yeni hazırlamakta olduğum kitabımın  -Pişmiş tavukla -  Adlı hikayesinin son  bölümüdür..****
   Küçük Prens Aydın...

Hiç yorum yok:

Kel bisikleti: Yine yeniden

Kel bisikleti: Yine yeniden :  Güneşin bol göründüğü günler geliyor yavaş yavaş. Işığın bollaşması biraz da senin ışıkla birlikte oluşun. Ne...